Yaklaşık 10 gün evvel döndük Cide'den.15 günde kaldık,yani neredeyse bir aydır bloguma uğrayamadım.İlk defa bu kadar uzun kaldık köyde.Köyde kalsaydık keşke,biz apartman dairesinde kaldık tabi.Bu yıl kendi evimizde kaldık.Sonunda orada bir evimiz oldu.Oldu olmasına ama köy yerinde apartman dairesinde oturmak hiç te güzel değil.Ne yapalım buna da şükür.Kendi mutfağımız,kendi banyomuz,yatağımız...bir başka tabi.Bunun kötü yanlarıda var tabi.Pansiyonda kalırken çarpıyorduk kapıyı çıkıyorduk,ama bu sefer böyle olamadı.Aman evi sil,balkonu yıka...derken küçük çaplı aile krizleri çıkmadı değil.Evimizin resimlerini sonra ekleyeceğim.Önce köyden resimlerim var,onları bir görün.Bu resimdeki oturma köşesi Şeküre Teyze'nin evinin önünden.Evde sıkıldıkça soluğu ceviz ağacının altında aldık.Bir de yatak koymuşlar altına.Ne güzel şekerleme yapılır dimi orada.Utanmasam bende yatıp uyumayı çok istedim ama olmaz şimdi,bu nasıl gelin derler dedim kendi kendime.Ama Gökhan ne derlerse desinler diyenlerden olduğundan,umrumda mı dünya hesabı....
Bu güzel kız Şeküre teyze'nin torunu Sude.Bir içim su gibi.O küçük haliyle ne işler beceriyor bir bilseniz.Allah nazardan saklasın,Cide güzeli karşınızda.
Bu ağacı köye çıkarken gördük.Resim küçük bir bölümü gösteriyor,tamamını bir görseniz,sanki üzüm salkımı..
Şeküre teyzenin eşi Mehmet Abi alabalık işiylede uğraşıyor.Asıl mesleği terzilik.Sağlık sorunlarından dolayı artık bu işi yapmıyor.Bu resimlde gördüğünüz alabalı havuzlarından 4-5 tane var.Bu işi sevdiği belli.Ayrıca meşhur kestane balı üreticiliği de yapıyor.
Neyse konunun özü şu dur ki tatilin çoğu bu cevizin altında geçti.Kimsenin işine mani olmadan oraya çörekleniyorduk.Tabi çevremiz hemen doluyordu.Haşlanmış mısırlar,ayıklanmış taze fındıklar,salatalıklar...ye ye ye.Bizim çocuklar zaten sürekli tırmansınlar,Sude ve kardeşi Samet'le zaten iyi anlaşıyorlar.Yani herkes hayatından memnundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder