Nisan bereketi...

Hediyelerimin ardı kesilmiyor,çok ballı olduğum hep söylenir zaten.Bu hediyemide çaydanlığa ihtiyacımdan habersiz(o hikaye ayrı) olarak Bahar Hanım almış.Bahar Hanım 2004'te Kerem 6 aylıkken ,ben 80 kg iken başladığım,bir yılda 59 kg'a inmemi sağlayan diyetisyen doktorumdur.Zaman içinde ilişkimiz dostluk,arkadaşlık şeklinde genişledi.Dostluk genişledikçe bende genişledim.O dönemki motivasyonumu kaybettim.Onun nasihatleri cebimde duruyor ama uygulama yok..Artık onunla buluştuğumuzda kilolardan konuşmuyoruz.Bir an avvel kendimi toparlayıp kapısını çalmam lazım.Sizde kapısını çalmak istiyorsanız (www.dngdiyet.com) bu adresi tıklayın yeter.Bu arada,nedense sürekli Müjgan deyip durduğum Şükran'ı unutmayayım.Şükran Bahar Hanım'ın sekreteri adı altında sağkol,kanka,sırdaş,arkadaş gibi işlerde çeviriyor.Kendisi benim gibi hastaları göre göre formunu hiç bozmayan bir incelikte.Saçma bir cümle oldu ama anlayın işte ne demek istediğimi.

Misafirin diyetisyen olunca menü tabiki bol yeşillikli olur.Gerçi benim hep masam yeşilliklidir,tek sorun çikolata.Resimde salata,Çengelköy Simiti,fırına verilmiş kepek ekmeğine sürülmüş dereotlu peynirli kanepeler eksik.Pembe takıntımı masa örtüme yansıtmam için pembe bir kumaş lazımdı,bende bir gün zayıflarsam diktiririm dediğim pembe keten kumaşımı serdim masaya.Üzerindeki tülüde BİM'den aldım.Gerçekten pencere tülü ama ben onu görür görmez bu amaç için aldım,hemde 10 liraya.

Bahar Hanım Yunan usülü Türk Kahvesi pişirmeye öğretti bana.Türk usülünü zor yapan bana yani..Gerçi tam tarif gibi olunca uyguladım bir kere.Gökhan'a öğretmek için tabiki.Kahveni bundan böyle ,böyle yaparsın dedim.Gerçekten bol köpüklü oluyor.

Bu çini kolye ve gül formundaki yüzük Bahar Hanım'ın.Çok güzeller değil mi?Yanlış hatırlamıyorsam gül şeklinde bir kolye ucuda vardı kendisinin.Ben ona bayılırdım esas.

Gümüş,takı,süs derken bu kolye ucuda cumartesi günü Eminedeki günde Nesrin Abla'nın boynunda idi.Resimde gerçek güzelliği çıkmamış,çok güzel gerçekten.