27 Ağustos 2010 Cuma

Deniz,gölge...

Cide'den deniz heberlerine gelince........öyle sıcaktı,öyle sıcaktı ki .Normalde Cide'de ayağımızı zor sokardık suya,bu sefer hamam suyu gibiydi.Aşırı sıcaklardan ancak akşam üstü indik sahile.Güneşi hep batarken gördük gibi bir şey.Kerem'in beyaz peynir hali pek değişmedi.Saatlerce denizden çıkmadılar.








Ben de bu arada epeydir bitiremediğim Naşide Gökbudak'ın Feraye adlı kitabını bitirdim.Püfür püfür okumak iyiydi yani.













Akşam saati sahilde bir kız gezip simit satıyordu.Resmen yolunu gözlüyorduk.Evden kaşarları hazırlıyordık.Simit arası ,hapur hupur götürüyorduk.














Köydeki ahbapların ağaçları olmasa ne olurdu acaba.

Bir ağaç görmeye görsünler 3 kuşak saldırır hale gelmişler.

Hiç yorum yok: